Son zamanlar da eski toprak ağızlardan çok duyduk bu sözü. 11 ayın sultanının gelişiyle yaşlılarımız özlediği o gençlik yıllarındaki ramazanlar. Yaşadıkları o dönemlerin hızıyla, yaşadıkları ramazan ne güzel gözüküyordur şimdi düşlerinde. Ne varki bize bunu ne kadar dillendirselerde hiçbir zaman anlayamayacağız.
Çünkü bizler o günleri görmedik, belki o günleri ne kadar anlatsalar da hiçbir zaman bilemeyeceğiz yaşamadan. Ama düşünüyorum da bizler de yaşlandığımız zaman onlar gibi bizden sonraki nesillere hep bunları anlatacak mıyız? O dönemin nesilleri de anlamayacak mıdır? Bizler, bence biz eski topraklar gibi ramazanın kıymetini bilip ona göre yaşamalıyız.
Herşey zamanı gelince ne olsa özlem olarak yaşlılığın verdiği duygusal özlemi
tadacağız. Maksadımız yaşlıların ne anlattıklarını anlamak değil onların özlem duyduğu şeyleri, eskiden olduğu gibi tekrar yaşamayı yaşatmayı istemesini anlamaktır. Onların pişmanlık duydukları hakkını veremeden yaşadığı olayları aslında bizlere dillendirerek anlatmaktadır. Mağlesef biz bunları anlayamıyoruz. Onların bize söylemek istediği ramazanı hakkınızla en güzel şekilde yaşayın ki hem yaşadığınız dönem mutlu olun hemde yaşlandığınız zaman mutlu ve huzurlu olun. Aslında biz torunlar olarak dedelerimizin yaşadıklarından ders alarak onların bilgi ve tecrübelerine güvenmemiz lazım. Birçoğumuz, bende dahil ramazanın hakkını veremiyoruz. Ama bu çokta önemli değil artık çok geç kalmadan yaşam tarzımızı ve etkinliğimizi çevremize göre değil, çevremizin bize göre ayarlandığı zamanı yaşamaya başlayalım. Sadece 11 ayın sultanını değil 12 ayında tamamının kıymetini bilelim.
tadacağız. Maksadımız yaşlıların ne anlattıklarını anlamak değil onların özlem duyduğu şeyleri, eskiden olduğu gibi tekrar yaşamayı yaşatmayı istemesini anlamaktır. Onların pişmanlık duydukları hakkını veremeden yaşadığı olayları aslında bizlere dillendirerek anlatmaktadır. Mağlesef biz bunları anlayamıyoruz. Onların bize söylemek istediği ramazanı hakkınızla en güzel şekilde yaşayın ki hem yaşadığınız dönem mutlu olun hemde yaşlandığınız zaman mutlu ve huzurlu olun. Aslında biz torunlar olarak dedelerimizin yaşadıklarından ders alarak onların bilgi ve tecrübelerine güvenmemiz lazım. Birçoğumuz, bende dahil ramazanın hakkını veremiyoruz. Ama bu çokta önemli değil artık çok geç kalmadan yaşam tarzımızı ve etkinliğimizi çevremize göre değil, çevremizin bize göre ayarlandığı zamanı yaşamaya başlayalım. Sadece 11 ayın sultanını değil 12 ayında tamamının kıymetini bilelim.
Yaşamımızı başkalarına bakarak onlara özenerek değil kendimize bakarak 
kendimize özenerek yaşamalıyız. Sonra günler geçtiğinde Eski toprakların dediği gibi “Zaman su gibi akıp gitti anladığım tek şey bu dünya tamamen boşmuş. Yaş gelmiş son zamanlarına bu saatten sonra kendimden başkasına varmıdır faydam, hey gidi dünya hey!” Ben buradan ne anladığımı çok iyi biliyorum. Umarım sizlerde bu sözlerdeki derinliğin farkına varıp, sadece küçük çaplı düşünerek, bir mesleğim olsun, evim olsun diye kısa vadeli düşünüyorsanız yanılıyorsunuz dur.. Önemli olan geniş düşünebilmektir. Hem ailen için, hem kendin, hemde öbür dünyan için. Gerisi saten gelecektir eminim… 
kendimize özenerek yaşamalıyız. Sonra günler geçtiğinde Eski toprakların dediği gibi “Zaman su gibi akıp gitti anladığım tek şey bu dünya tamamen boşmuş. Yaş gelmiş son zamanlarına bu saatten sonra kendimden başkasına varmıdır faydam, hey gidi dünya hey!” Ben buradan ne anladığımı çok iyi biliyorum. Umarım sizlerde bu sözlerdeki derinliğin farkına varıp, sadece küçük çaplı düşünerek, bir mesleğim olsun, evim olsun diye kısa vadeli düşünüyorsanız yanılıyorsunuz dur.. Önemli olan geniş düşünebilmektir. Hem ailen için, hem kendin, hemde öbür dünyan için. Gerisi saten gelecektir eminim… 
.jpg)
0 yorum:
Yorum Gönder